Die my darling ! (Anlaşmalı RP)

Konu: Die my darling ! (Anlaşmalı RP) Salı Ocak 26, 2010 9:00 pm

New Orleans'a geleli çok olmamıştı.Alışmıştım ama henüz bir ortağım yoktu.Paul, Nebraska'da kalmıştı.Cinayetler, suikast girişimleri, ülke dolandırma gibi her türlü pislik işe kendimi kaptırmışken özel yeteneğimin bir üst düzey yönetim sorumlusun da kullanılması için getirilmiştim buraya.Görev icabı yani ama cinayet dosyalarına bakmıyordum.İşim bitmek üzereydi Nebraska'ya dönmeye gün sayıyordum.Sabah iş arkadaşlarımdan ajan James'ın mızmızlanmalarını dinliyordum..

''Hey Niri düşünebiliyor musun bu cinayet 10 oldu ve hala nedenlerini bulamıyoruz.Adamlar birer birer boğaz kesiklerinden ölüyor, evli olanlarda var bekarlarda ..''

''Boğaz kesiği mi ? Ne gibi James neyle kesilmiş boğazları seri katil vakalarından mı ?''

''Aslında cam türü ufak birşeylerle içerden kesilmiş yada jilet ama adli tıp hepsinde bunun olmasına şaşırmış durumda.''

''Jilet mi ? Otopsi raporları nerede ?''

''Sen bu tarz şeylerle ilgilenme dostum işin büyük zaten.

James'a aldırmamış ve dosyaları raporları karıştırmaya başlamıştım.Aklıma gelen şeyin gerçek olup olmadığı araştırıyordum.Erkeklerin hepsi içerden boğazlarını birşeylerin kesmesi ile ölmesine rağmen jilet, cam gibi şeyler bulunamamıştı.Adli tıp raporunda otopsi sonucunda bulunan bir nesen gözükmüyordu.Bir terslik olduğu ortadaydı deri ceketimi ve dosyaları alıp James'ın omzuna hafifçe vurarak hızla dışarı çıktı.Arabama atladım kafamdaki düşünce bir cadıydı ama jiletler olması gerekiyordu.Oysa maktüllerde birşey bulanamamıştı inceleme sonucu tahminlerde jilet ve cam denmişti.Pekala cadı kurbanlarını öldürüp boğazlarından mideye kadar jiletleri tek tek çıkartıyor muydu ? Bu olası değildi olsa bile kurbana dışarıdan zarar verilmesi gerekirdi.

Adli tıp kapısına geldiğimde sakin olmaya çalışıyordum arabadan indiğim sırada rüzgar yüzüme çarpmıştı ve dağınık dosyadaki raporlar uçuşuyordu.Hatta yere saçılmıştı eğilip toplamaya başladığım sırada bir bayan eli gördüm.

''Rüzgar işte aksilik oluyor işte buradalar buyurun .''

Yumuşak ve kendinden emin bir sesle yüzüne baktım.Alımlı ve çekici vücudunda dikkati toplayan ilk yer gözleriydi bana hafif gülümsemesine gülümseyerek karşılık verdim saçımı gözümden çekerek.

''Teşekkür ederim yardımınız için ''

Gülümsemeyle iyi günler diledik birbirimize ve ben kapıdan içeriye girdiğimde bu nazik ve çekici hatun arabasına doğru gidiyordu.Yaka kartı ve önlüğünden doktor olduğunu anlaşılıyordu.Çok fazla takılmadım çünkü aklım bir cadı ile meşguldü.İçeri girip oturan kıza kimliğimi gösterdim FBI 'dan Nirvana Blake şu dosyalarda incelenen maktülleri görmek istiyorum.

Konu: Geri: Die my darling ! (Anlaşmalı RP) Paz Ocak 31, 2010 8:13 pm

Yine her zamanki şeyler!
Ben bu dünyayı anlamıyorum. Anlamıyorum!
İnsanlardan da nefret ediyorum! Her şeye bir kulp takmasalar olmuyor!
Ama bunlardan hiç biri moralimi bozmuyor. Peşimde o kadar insan varken ve istediğim her şeyi elde ediyorken bunlarla moralimi bozacak hiçbir şey olamaz.
Erkekler de bir acayip.Onları anladığımı sanıyordum.Ta ki John denen lanet olasıca adam beni aldatana kadar.Onu sevdiğimi sanıyordum.Ama ondan da sırrımı saklamıştım.Kimsenin öğrenmesini istemiyordum.ona yakın olmayı başarmıştım.O çok yakışıklı biriydi.Bir mankendi.Onun altın sarısı saçlarıyla ona uyum sağlayan yeşil-mavi karışımı gözlerine aşık olmuştum.Sonsuza kadar birlikte olacağımıza söz vermiş-miş. Sonunda ne mi oldu? Onun da sonu diğerlerine benzedi. Umarım cehennemi boylamıştır!
Acı çektirmeyi seviyorum. Hele ki erkek denen o mahlûklara.
Tabi biz cadılarda masum insanların canına kast etmek gibi bir şey yok. Ben hak edenlere cezasını en ağır biçimde çekmesinden yanayım. O keskin jiletlerle de o iğrenç şeylerin boğazını kesmek de güzel oluyor. Ama bunu kendim yapmıyorum. Özel güçlerimden yola çıkarak yapıyorum.
John bana yaptığının bedelini ödedi. Onu ölüme mahrum ettim. Ortada hiçbir iz de bırakmadım. Malum yeni nesin ajanlar, FBI denen örgütler hemen bir iz veya delil görsün peşime düşerlerdi. Ama bu kadar güzel ve alımlı bir kadından kim şüphelenir ki? Hele ki bu kadın yardım sever bir doktorsa…

Olayın üstünden tam tamına 2 gün geçti. John’un ölü bedenini o lüks evinde bulmuşlardır umarım. Hatta şu anda hastanede bile olabilir. Malum cesedini parçalıyorlar belki bir şey bulabiliriz diye …
Çevrem bu aralar bayağı bir geniş. Yeni çalışmaya başladığım hastanede de birçok arkadaşım oldu. Her birinden nefret ediyorum. Ama onlar beni çok seviyorlar. Tabi sevecekler. Böylesine ‘’iyi’’ ve güzel bir kadını kim sevmez?!

Her gün yaptığım gibi o gün de hastaneye gittim. Bir kaç yaşlı hastayı tedavi ettirdim. İşimi de sevmiyorum değil.Ama bazen deli ediyorlar benim gibi bir cadıyı bile!
Öğle arasında çıkıp dolaşmak istedim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Galiba eve gidebilirim diye düşündüm. Kimseye hesap vermem gerekmiyordu. Ertesi gün iki gülücükle işlerimi kolayca halledebilirdim.

Dalgın dalgın arabama doğru giderken bir kadının elindeki dosyayla cebelleştiğini gördüm. İçindeki kâğıtlar etrafa dağılıyordu. Bir tane kâğıt da yüzümü yalayarak omzuma çarptı. O sinirle kâğıdı elime aldım. Kâğıtta aynen şöyle yazıyordu ; ‘’James Brecland otopsi raporu’’
‘’Hah bir bu eksikti’’ Kadın cinayetleri inceleyen bir çeşit ajan olmalıydı.Ama benden şüphelenecek bir insan bile yok diye düşünüyordum..Hızla yerdeki kağıtları toparladım genç ve güzel kadının yardımına yetiştim.

‘’Rüzgâr işte aksilik oluyor işte buradalar buyurun’’

Kafasını kaldırdığı anda kendimi kötü hissettim. Beni öyle bir inceleyişi vardı ki! Diğerlerinden farklıydı. Buna alışkınım. Her insan beni gördüğünde şoka girer. Ama bu farklı gelmişti. Ya da benim korkumdan dolayı bana öyle gelmişti. Neyse bir şey daha düşünürsem aklımı yitireceğim!

‘’Teşekkür ederim yardımınız için’’ diyerek karşılık verdi o da.
Gülümsedim. Güzel bir konuşması vardı. Ayrıca tarif edilemeyecek kadar güzel ve çekiciydi. Beyaz tenine uygun kumral saçları onunla uyum sağlayan kıpkırmızı dolgun dudakları vardı.
Daha fazla duraksamadan arabama doğru yürüdüm. Kötü bir şey olmayacaktı. Bundan emindim. Şimdiye kadar pek çok cinayetler işledim. Bu da benimle birlikte yok olacak sırdı.Umarım dava da çabuk kapanır.Çünkü önümüzdeki 10 yıl kadar bir sürede hiç bir şeyle uğraşacak durumda değilim.

Konu: Geri: Die my darling ! (Anlaşmalı RP) Salı Şub. 02, 2010 1:02 am

Kız gayet sakindi bilgisayardan dosyaya baktı ve ‘’James Brecland otopsi raporu’’ dedi.Asistan doktorlardan biriyle maktulü incelemek için torbayı açıktık.Raporda herşey net yazıyordu yine de emin olmak için asistan doktora baktım.Sorularımı arkası arkasıya sormaya başladım.

''Vücudundan herhangi bir madde çıkmadı öyle değil mi yani boğazı dışında midesi ve bağırsaklarından da ?''

'Hayır hiçbir kesici, delici alet hatta uyuşturucu bile çıkmadı otopsi raporuna kalem kalem not düşüldü.''

Anlaşılan bu şekilde birşey yakalayamayacaktım.Merkeze geri döndüm ve şimdiye kadar gerçekleşen 10 cinayetin kurbanları hakkında araştırma yapmaya başladım.Hepsinin belirli bir özelliğini yakalamayı umuyordum onları sağ olan erkeklerden ayıran ama öldürülmelerine neden olan ortak bir ip ucu..6 tanesi evliydi ve yaş ortalamaları tutmuyordu.Birisi 22 yaşındayken diğeri 54'tü.Doğum yerleri, tarihleri, okulları, aileleri, hayatları, meslekleri .. Ortak bir nokta aramaya devam ediyordum.Kahvem bitmişti yine ve masamdan kalkıp biraz gerindim.Akşamı geride bırakalı 3 saat olmuştu ve geceyarısı oluyordu.Otopsi fotoğraflarını ve raporlarını toplayıp gözlüğümü çıkardım.Sakindim ama kafamda yanmasını beklediğim bi ampül vardı.

Arabama atlayıp eve geldim tek başımaydım bu evde ve kedimde Nebraska'da kalmıştı Paul ile birlikte.Işıkları açıp evrakı mutfak masasının üzerine bıraktım.Tv yada benzeri ses çıkartan birşeyler istemiyordum.Acıkmıştım sandivç yapmaya başladığımda aklıma ilk cadı avımda Kelly'nin yaptığı sandivçler gelmişti.Kelly'i aramak tabi ya bunu daha önce akıl edememiş olmama sinirlenmiştim ve bıçağı tahtaya hızlı sapladım.Telefonuma yöneldim saatin kaç olduğu umurumda değildi.Kelly'i arıyordum telefon ısrarla çalıyordu ama Kelly açmıyordu.Uyuyabileceği düşüncesi saçma gelsede buna kendimi inandırdım.Koltuğa oturup resimlere göz atmaya başladım.Asistan doktor aklıma geldi erkekti ama raporum altında bir kadın ismi yazılıydı.'Morgana Mordred'

Bu doktorla da konuşmalıydım.Üstümü değiştiricek ve yatağa kadar gidicek halde değildim koltuğun üzerine kıvrılıverdim.Gözlerimi açtığımda boynumu sağ yöne çevirmekte zorlansamda saate baktım ve henüz 7'ydi.Duş alıp üstümü değiştirdim.Dosyalaarı yine kucaklayıp soluğu adli tıpta aldım.Görevli kız 'yine ne var FBI' tarzı gözlerle bana dik dik baksada dediklerimi yapmak zorundaydı.

''Ben doktor Morgana Mordred'ı görmek istiyorum.''

Kız cevap vermedi kafasını sallamakla yetinerek doktorun gelip gelmediğini kontrol etti.Bana girmem gereken odayı işaret etti ve tebessüm etti pek içten olmasa da bende ona tebessüm ettim.Odaya girdiğimde şaşırmıştım çünkü dün kapıda bana yardım eden güzel beyaz tenli hatun doktor Mordred'ın kendisiydi.Sakince gülümsedi ve bana baktı.

''Aa merhaba bayan Mordred ben FBI'den Nirvana Blake.Sizinle dün karşılaşmıştık.Ve şimdi sizi yine rahatsız etmemin nedeni bu dosyalar.''

Dosyaları alıp masasına doğru ilerledi bende takip ettim.Oturduğunda karşısındaki koltuğa oturdum hepsine tek tek göz atarken doktorun yüzüne bakıyordum ve hangi soruları sormam gerektiğini düşünüyordum.Tabi öncelikle bana söyleyeceklerini beklemeliydim.

Konu: Geri: Die my darling ! (Anlaşmalı RP) Ptsi Şub. 08, 2010 3:32 pm

Bugün hiç bir şeyle uğraşacak durumda değilim!
Kendimi o kadar huzursuz hissediyordum ki daha önceki günlerinde etkisi olduğunu düşünerek kafamdan bu huzursuz düşünceleri defetmeye çalıştım.

Tabi kötü hissedecektim.Benden ne yapmam beklenirdi ki ?

Her zaman yaptığım gibi erkenden hastaneye gittim.Odama girdiğimde masamın üzerine yeni çeşitli sebeplerle ölmüş insanların otopsi raporları vardı.Ve James'in ki de arasındaydı.Zaten ilk baktığım o olmuştu.
Pke birşey yok.Ölüm nedeni bulunamamıştı.Tam tahmin ettiğim gibi.
Kendi kendime düşüncelere dalmışken telefon çaldı.Asistanım ''Bayan Mordred bir bayan sizi görmek istiyor.'' dedi.

''Tabi hemen al içeri canım'' diye karşılık verdim.

İnsanlara karşı samimiyetimi ve güleryüzlülüğümü yitirmemem gerekiyordu.Yüzüme aptal bir gülümseme yerleştirdikten sonra içeri dün karşılaştığımız ve onun dosyalarını toplamasına yardım ettiğim güzel bayan girdi.Elindeki dosyalardan ve çantasından araştırmacı FBI olduğunu tahmin ettim.Beni sorguya çekeceğinden emin olarak kendimi soracaklarına hazırladım.

''Aa merhaba bayan Mordred ben FBI'den Nirvana Blake.Sizinle dün karşılaşmıştık.Ve şimdi sizi yine rahatsız etmemin nedeni bu dosyalar.''

Ayağa kalkıp bana doğru gelmesini bekledim.Ortamı yumuşatmak için gülümsedim.Onun da yorgunluğu ve uykusuzluğu gözlerinden okunuyordu.

''Lütfen oturun Bayan Nirvana ''

Elinden dosyaları alıp gözümü gezdirdim.James'in otopsi raporunun bir kopyası vardı.Kesinlikle bunun için gelmişti.

''İstediğiniz her şeyi sorabilirsiniz bayan Nirvana.İçtenlikle cevap vereceğime emin olabilirsiniz''

Konu: Geri: Die my darling ! (Anlaşmalı RP) Cuma Şub. 19, 2010 2:42 am

''Lütfen oturun Bayan Nirvana ''

Kısa bir tebessümle başımı salladım masanın karşısındaki sandalyeye otururken masadaki çiçeklerin kokusunu aldım.Sabahın bu saatinde yeni alınmış çiçekler ilginç gelmişti ama kokusu hoştu burnumu sokup iyice koklamak isterdim ama polen alerjim aklıma geldi..

''İstediğiniz her şeyi sorabilirsiniz bayan Nirvana.İçtenlikle cevap vereceğime emin olabilirsiniz''

Aslında vermek zorundaydı çünkü FBI'la konuşuyordu yinede bu kibarlığa sert çıkmak kabalığın dik alası olurdu.İkimizde oturmuştuk raporları incelemeye devam ederken gözlerini kısıp dikkatle okuyordu doktor ve yüzünde 'bunları biliyorum' ifadesiyle dudaklarını sola doğru kaydırmıştı.

''Doktor aslında bakarsanız raporlar açık olmasına rağmen katilin ne tür bir suç aleti kullandığı tespit edilememiş içeriden kesikler nasıl oluyor bu FBI için büyük bir sorun yinede benim için öyle sayılmaz..Sizin bu konudaki fikirlerinizi almak istiyorum.Evet işiniz sadece gereken otopsiyi yapıp raporu hazırlamak, benim öğrenmek istediğim özel olarak kişisel fikriniz..''

Doktor yüzüme donuk gözlerle bakıyordu.Sanki nefes almayı kesiş o kusursuz yüz hatları ve pürüzsüz teni ile taştan bir heykel gibiydi..Onu vampire bile benzetmiştim.Twilight serisindeki Carlisle Cullen'ın dişi hali..Fazlaca hayalperest değildim çünkü vampirlerin var olduğunu yalnız Alacakaranlık'taki kadar masum olmadıkları gerçeğinide öğrenmiştim.

Yüzümde yine hafif bir tebessüm vardı doktorun ne düşündüğümü öğrenmesini istemiyordum keza bana deli raporu verebilirdi..Ama uzun süre bu şekilde kalması gülümsememin seyirmesine neden olmuştu ki telefonum Metallica'nın Die Die Die My Darling şarkısı ile çalmaya hatta böğürmeye başlayana dek.Eline belime atıp telefonu çıkardım ve dudaklarımı kısıp mahçup şekilde ''üzgünüm'' anlamında elimi kaldırdım.Kelly arıyordu, dün geceden beri yeni mi görmüştü yani!
''Ahh hayır şimdi konuşamam Kelly! '' diyordum içimden ve doktor kısa bir boğaz temizleme sesiyle kafasını önüne raporlara tekrar eğdi.Elimde bir kalem vardı ve çevirmeye başladı.

''Üzgünüm bayan Mordred sizi dinliyorum.''

Rahatlamış olmasını beklerken telefon sesiyle ürken doktor beyazlamıştı zoraki olarak biraz sesli gülümsedi ve kekeleme tarzı birşeyler söylemeye başladı..